Rizeli
arşivci-araştırmacı Fatih Sultan Kar’ın,
‘Rize’de Yaşanmış Fıkra Gibi Olaylar’,
‘Likapanın Moruna, Rize’nin Yeşiline’, ‘Yeşile
Adanmış Dizeler- Rize Şiirleri’, ‘Bir Limon
Fidanının Hikâyesi: Çaykur Rizespor Tarihi’,
‘Bir Futbol Efsanesi: Şenol Birol Gol’, ‘Bütün
Yönleriyle Rize Spor Tarihi’ ve ‘Evvel Zaman
İçinde Rize’ isimli kitaplarının ardından
Rizelilerin hayatına 1930’lu yılların sonunda
giren çayın 70 yıllık serüvenini gözler önüne
seren “Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni” isimli
kitap, 80 sayfadan oluşuyor ve kitapta daha önce
yayınlanmamış çok sayıda belge ve fotoğraf a yer
veriliyor.
Bir yanı, başından kar eksilmeyen Kaçkarlara,
bir yanı hırçınlığı dinmeyen Karadeniz’in deli
mavisine bakan Rize’nin halkı her daim telaşlı,
aceleci, atak, çalışkan ve esprilidir. Yörenin
havası, toprağı, suyudur onları böyle yapan.
Erkekleri ne kadar denizciyse kadınları o kadar
toprağa bağlıdır. Ve Rize’nin yamaçları ‘siyah
beyaz fotoğrafları bile yeşile çalar’ deyimine
uygun şekilde her zaman yeşildir. Rize’de çaydan
önce yeşilin adı ‘mısır’dır. Bundan başka Rize
mandalinası ve portakalı etrafa nam salmıştır.
Çay, 1930’lu yılların sonunda Rize’ye gelir ve
Rizelinin hayatını değiştirir. Doğuştan gurbetçi
olan halk, bir kurtuluş ümidi olarak sarılır
çaya. Dağ, taş gizemli yeşil yaprağın büyüsüyle
kaplanınca iklim değişir. Toprak, aile
içerisinde kardeşler arasında çok küçük
parçalara bölününce geçimi karşılayamaz olur,
Rizeliye yine gurbet yolları gözükür. Çay tarımı
arkada kalanlarca yürütülür.
|