Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni

Dünya Rizeliler Günü Kültür ve Sanat Etkinlikleri
İsmail Kahraman Kültür Merkezi / 24 Ağustos – 07 Eylül 2008

Fatih Sultan Kar’ın koleksiyonundan oluşan siyah beyaz fotoğraflardan bir seçki, Rizeliler Günü Kültür ve Sanat Etkinlikleri kapsamında T.C Rize Valiliği’nin organizasyonu ile 24 Ağustos 2008 tarihinde Saat 17.00’de İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde Rizelilerle buluştu. Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni’ başlıklı sergi, Rizeliler’in hayatına 1930’lu yılların sonunda giren çayın 60 yıllık serüvenini gözler önüne serdi.

   

   

Sergi açılışına Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu, Rize Valisi Kasım Esen ve çok sayıda davetli vatandaşlar katıldı. Ayrıca sergide davetlilere Fatih Sultan Kar'ın Likapann Moruna Rizenin Yeşiline, Yeşile Adanmış Dizeler adlı kitapları armağan edildi.Sergi bir hafta daha açık kalacağı belirtildi.Özellikle tarihe meraklı ziyaretçilerin oldukça ilgisini çektiği gözlemlendi.  
Rizeli arşivci-araştırmacı Fatih Sultan Kar, yeni bir sergiyle hemşehrilerinin karşısına çıktı. Kar, 2008’in martında Rize’nin kurtuluş törenleri sırasında ilin tarihine ışık tutan fotoğraflarla açtığı serginin ardından şimdi de çayın serüvenini anlatıyor. ‘Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni’ başlıklı sergi, Rizeliler’in hayatına 1930’lu yılların sonunda giren çayın 60 yıllık serüvenini gözler önüne seriyor.

Fatih Sultan Kar sergi ile ilgili görüşlerini söyle dile getirdi : İlk sergimi 2008’in martında Rize’nin kurtuluş törenleri sırasında  yaptığım memleketim için yeni bir heyecanın tam ortasındayım. Bu çalışmanın amacı; Rize’de çayın tarihini görsel bir anlatımla sunmak. Türkiye’de sudan sonra en çok tüketilen içecek olan çayın Rize’deki üretim serüvenini ‘yeşil’ le değil ‘siyah beyaz’ la anlatmak. Tarih böyle bir şeydir işte. Tarih deyince; bir noktaya değinmeden geçmek istemiyorum. Sergide izleyeceğiniz fotoğrafların büyük bölümünü İstanbul’dan topladım. Burada haklı olarak şunu diyebilirsiniz: ‘Rize artık İstanbul’da, ama değil. Memleketimizin nemli iklimi yazık ki fotoğrafın yaşama şansını kısaltıyor. Bu nedenle elde kalan son fotoğrafları hayata döndürmek gerekiyor. Bu arada belge ve fotoğraf arşivi oluşturmanın dışarıdan bakıldığı kadar kolay olmadığını, zor ve meşakkatli bir süreç gerektirdiğini eklemek isterim. Tarih hepimizindir. Korumak da hepimizin görevidir.

Bir Dursun Ali Yılmaz Söyleşisi
Fatih Sultan Kar; ‘Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni’ isimli fotoğraf sergisi ile Yeşil yaprağın gizemini gözler önüne seriyor

Çayın Rize’deki serüveni bir sergiye konu oldu.Fatih Sultan Kar tarafından hazırlanan ve T.C . Rize Valiliği’nce organize edilen ‘Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni’ isimli fotoğraf sergisi ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Rize Zirvesi-Rizeliler Günü Kültür ve Sanat Etkinlikleri  kapsamından İsmail Kahraman Kültür Merkezinde düzenlenen sergi ve çalışmaları ile ilgili olarak Fatih Sultan Kar ile görüştük.

 

   
   

Sizdeki bu tarih merakı nasıl oluştu?

Geçmişin izini tozlu raflarda süren bir arşivci-araştırmacının ele geçirdiği belge karşısında duyduğu duygu, ancak bir arkeologun toprak altında ilk ipuçlarını gördüğü tarihi esere bakarken hissettikleriyle karşılaştırılabilir
Fotoğraf vazgeçilmez tutkum. Şuan da bir kamu kurumunun Basın Yayın Müdürlüğü’nde fotoğrafçı olarak görev yapmaktayım. Rize’de yerel gazetelerde çalıştığım yıllarda gördüm ki, her dönem ülkemizin yönetiminde, kültür ve spor dünyasında söz sahibi Rizeliler olmuş. Rize tarihinde önemli olaylar gelişmeler yaşanmış. Fakat o olaylar ve insanlar tarihin gizli sayfalarında yerlerini almışlar. O insanları anmak, hatıraları yarınlara taşımak zamanla bende bir tutku haline dönüştü, Geçmişin izini tozlu raflarda süren bir arşivci-araştırmacının ele geçirdiği belge karşısında duyduğu duygu, ancak bir arkeologun toprak altında ilk ip uçlarını gördüğü tarihi esere bakarken hissettikleriyle karşılaştırılabilir. Her ikisi için o anda hissedilenler tarifsizdir. Bu duyguyu bir kez hisseden esiri haline gelir, asla kurtulamaz. Benim tarih merakım başlangıçta küçük kıpırtılar şeklindeydi. İlgim ve hevesim zamanla arttı. Bunu da elime geçen yeni belgelerle fotoğraflar sağladı. Ana eksenini ‘Rize’ üzerine oturttuğum arşiv çalışmamı günbegün besledim. Gün ışığına çıkmasına inandıklarımı sergiler yoluyla paylaştım Rizeliler’le.

Rize’deki tarihi gelişimini fotoğraflarla anlatan ‘Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni’ fikri nasıl oluştu?

Çay, 1930’lu yılların sonunda Rize’ye gelir ve Rizeli’nin hayatını değiştirir
Bir yanı, başından kar eksilmeyen Kaçkarlar’a, bir yanı hırçınlığı dinmeyen Karadeniz’in deli mavisine bakan Rize’nin halkı her daim telaşlı, aceleci, atak, çalışkan ve esprilidir. Yörenin havası, toprağı, suyudur onları böyle yapan. Erkekleri ne kadar denizciyse kadınları o kadar toprağa bağlıdır. Ve Rize’nin yamaçları ‘siyah beyaz fotoğrafları bile yeşile çalar’ deyimine uygun şekilde her zaman yeşildir. Rize’de çaydan önce yeşilin adı ‘mısır’ dır. Bundan başka Rize mandalinası ve portakalı etrafa nam salmıştır. Çay, 1930’lu yılların sonunda Rize’ye gelir ve Rizeli’nin hayatını değiştirir. Doğuştan gurbetçi olan halk, bir kurtuluş ümidi olarak sarılır çaya. Dağ, taş gizemli yeşil yaprağın büyüsüyle kaplanınca iklim değişir. Toprağın aile içerisinde kardeşler arasında çok küçük parçalara bölününce geçimi karşılayamaz olur, Rizeliye yine gurbet yolları gözükür. Çay tarımı arkada kalanlarca yürütülür.  Rize’de ekonominin bel kemiğini oluşturan çayın 60 yıllık serüveninin siyah beyaz karelerle aşama aşama anlatma gereksimi, elimdeki belgeleri insanlarla paylaşma duygusu ile oluştu. Birde düşünün sayfalarca yazı, belge ortaya koyarsınız ama istediğinizi anlatamazsınız. Ama bir kare fotoğrafla çok şey anlatırsınız. Sergi de var olan bir kare fotoğraf yıllarca anlatıldığı gibi ilk çay tarımını Rizeli’lerin zor benimsediği söylevinin yanlış olduğunu belgeliyor. Fotoğrafta Rizelilerin ilk toplu çay tohumlarını, fidanlarını Limanda büyük bir çoşku ile karşıladıklarını görüyoruz.

‘Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni’ Rize’de açtığınız ikinci sergi. Rizelilerin yaklaşımı, ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rize’de geçmişe dair fotoğraf, belge toplarken, toplumda saygın bir yerde olan ve değer verdiğim bir büyüğümün arkamdan : “Yahu bunun başka bir işi yok mu? Çiklet kağıdı toplayan çocuklar gibi fotoğraf topluyor” sözlerini hiç unutamam.
İlk sergimi 2008’in martında Rize’nin kurtuluş törenleri sırasında hazırladım. Bu çalışmanın amacı; Rize’de çayın tarihini görsel bir anlatımla sunmak. Türkiye’de sudan sonra en çok tüketilen içecek olan çayın Rize’deki üretim serüvenini ‘yeşil’ le değil ‘siyah beyaz’ la anlatmak. Tarih böyle bir şeydir işte. Tarih deyince; bir noktaya değinmeden geçmek istemiyorum. Sergide izleyeceğiniz fotoğrafların büyük bölümünü İstanbul’dan topladım. Sahaflardan, muzaidelerden ve daha önce Rize’du bulunmuş, çaya emeği geçmiş değerli insanların ailelerinden temin ettim. Burada haklı olarak şunu diyebilirsiniz: ‘Rize artık İstanbul’da, ama değil. Memleketimizin nemli iklimi yazık ki fotoğrafın yaşama şansını kısaltıyor. Bu nedenle elde kalan son fotoğrafları hayata döndürmek gerekiyor. Bu arada belge ve fotoğraf arşivi oluşturmanın dışarıdan bakıldığı kadar kolay olmadığını, zor ve meşakkatli bir süreç gerektirdiğini eklemek isterim. Tarih hepimizindir. Korumak da hepimizin görevidir.  Bu bir emek gönül işidir. Popüler isimleri, popüler olayları pek tabi yazabilir onların peşinde efor sarf edebilirdim. Bu durum beklide ekonomik açıdan iyi olabilirdi. Ama Rize tarihi acısından bulduğum her belge benim için zenginliktir. Rize’de geçmişe dair fotoğraf, belge toplarken, toplumda saygın bir yerde olan ve değer verdiğim bir büyüğümün arkamdan : “Yahu bunun başka bir işi yok mu? Çiklet kağıdı toplayan çocuklar gibi fotoğraf topluyor

Peki Rize il ilgili belgeler fotoğraflar bu güne taşınabilmiş mi?

21 Mayıs 1935 tarihinde Rize’de bir tarih yok edildi
Bizler genelde bir şeyleri kaybedince değerlerini anlarız. Çoğu zamanda kaybettiklerimizin geriye dönüşü olmaz. Elimde bir belge var .21.05.1935 tarihinde Rize Maarif Müdürlüğü’nce T.C Başvekalet’e yazılan yazı ile Rize’de gereksiz evrak ve yer tutuyorlar diye 152 adet kitap, okullara ait demirbaş defterleri ve belgeler yok edilmiştir. Günümüzde Rizespor Kulübü
Devasa tesislere sahiptir. Her şey düşünülerek yapılan bu tesislerde müze için yer ayrılmamıştır. Rizespor Kulübü’nün demirbaş defterleri, karar defterleri kısacası arşivi bu günlere taşınamamıştır. 1953 yılında kurulun bir kulüp için bu vahim durumdur. Rizespor Spor Tarihi için bir kitap hazırladım kurucularımızdan Yaşar Tümlekçioğlu’nun fotoğrafına ulaşamadım. Yaşar Tümlekçioğlu’nun soyadı yıllardır bütün kaynaklarda Dömlekçioğlu olarak yansıtıldı.

   

 

Rize’de Çay Müzesi’nin kurulması büyük bir kazançtır
Bu bağlamda yapılan en güzel işlerin başında Rize’de Çay Müzesi’nin kurulmasıdır. Ayrıca Rize Üniversitesi’nin varlığı Rize tarihi üzerinde çalışmalara hız verecektir. Rize Valisi Sayım Kasım Esen’in Rize tarihine olan ilgisi çalışmaların hayata geçmesinde katkı sağlayacaktır.

‘Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni’ isimli serginizde yer alan materyallerden söz edelim. Sergi de Rize’de çayın tarihi gelişimine dair neler var ?

Rize’de ilk çay denemesini bahçesinde yapan Mustafa Hulusi Karadeniz’dır.
Rize’de çay deyince hemen Zihni Derin, der geçeriz çoğumuz. Kendisinin katkıları tartışılmaz. Biz bu sergiye çaya Zihni Derin gibi gönül vermiş  Selahattin Türüt, Hızır Nurik, Mevlüt Kinez, Ali Rıza Erten, Esat Özoğuz, Ekrem Rize ve Osmanlı Döneminde ( 1922 ) Rize Ticaret Odası Başkanı olan ve Batum’dan getirdiği çay tohumları ile  Rize’de ilk çay denemesini bahçesinde yapan Mustafa Hulusi Karadeniz gibi isimlerin hayatlarından kesitler veriyoruz. Osmanlı Döneminde çay ile ilgili belgeler,Çay tohumlarının Rize’ye getirilişi, ilk çay bahçelerinin hazırlanışı, tarihi süreçte çayın basında yer alışı, ilk çay fabrikası, Devlet Büyüklerinin çay ile ilgili incelemeleri gibi bir çok konuda fotoğraf ve belgeyi 50 cm x 70 cm

Boyutunda 40 tabloda Rizelilere sunuyoruz. 40 tablo içerisinde 170 fotoğraf ve belge yer alıyor. Bu serginin hazırlanmasında katkı sağlayan başta Rize Valisi Kasım Esen, Filiz Acar, Sahinur Kartal, Hüseyin Taşpınar (Merhum), Hüseyin Nurik, Hasan Tuncer Türüt,Ömer Şan, Güsvent Karakan, sahaflardan Asuman Bektaş’a, Lütfü Seymen’e, Rasim Yüksel’e, Tayfun Kurt’a, İbrahim Yılmaz’a,Turgay (Erol) Kaptan’a, Bayram Koç’a, Lütfi Bayer’e, Mehmet Çelik’e, Cihangir Demiroğlu’na, Cumhur Kuş’a, Fulya Baycan’a, Adem Ertaş’a ve  Araştırmacı- Yazar Süleyman Kazmaz, Prof. Dr. Haşim Karpuz, Prof. Dr. İsmail Kara, Mehmet Bilgin. Dr. Mustafa Duman, İshak Güven Güvelioğlu, Muhammet Safi’ye teşekkür ediyorum.
 
   

Ankara Rize Dernekleri
Federasyonu

Milli Mücadele’nin Çılgın
Rizelileri, Rize’nin düşman İşgalinden kurtuluşunun 92. yıldönümünde
Fatih Sultan Kar’ın belge
ve fotoğraflarından
özenle hazırladığı
“Kurtuluştan Cumhuriyete Rize” isimli belgesel
fotoğraf sergisiyle
Ankara’da buluştu...
04 - 07 Mart 2010

 

8 Mart Dünya Kadınlar
Günü

8 Mart Dünya Kadınlar
Günü etkinliğinde
Tünel’de fotoğraf
çakimleri yapan
Fatih Sultan Kar....
08.03.2010

 
   
  BAYAR ŞAHİN
Yüküne Ortak Olsam
 
 


FATİH REYHAN
Gözlerun Karayemiş

 
 
RECEBİM
Fitruka
 
 








Her Hakkı Saklıdır © 2010 Fatih Sultan Kar       -     www.fatihsultankar.com   -   fatihsultankar@fatihsultankar.com           Tasarım: Türkan Akturan